top of page

Hatta Çok Daha Öncesinde Benim Bu Nefretim

Güncelleme tarihi: 22 May 2022

17.05.2022




"DoÄŸru.

Hepimiz Tanrı'nın çocuklarıyız romantik bir düşüncede.

Ancak doğanın ve ışığın gölgesinde

Dağılmış ve çirkin bir toz bulutundan

Ve umutsuzluktan başka atayamıyorum cismimizi.

Zaten nefret ederim ben kardeÅŸlerimden,

Toz bulutlarından ve üflenişlerinden.

- üstelik yazmıyor bu kalem de,

şimdi hak etmedi mi nefretimi üzerinde? -

Kardeşim, sen söyle;

Hak etmedin mi nefretimi?

Benden önce, çok önce

Ä°tmedin mi beni ellerinin tersiyle?

İçten içe

Dıştan dışa...

Senin içinden ve aklından kaptığım nefreti soludum

Ve üfledim yüzüne

Sen yarattın onu ve ona şeklini ben verdim.

KardeÅŸim,

Hem ne güzel bela okumak sana doğru.

DoÄŸrudan,

Ve korkmadan kaybetmeyi kaybettiÄŸimi;

KaybediÅŸimi.

Evet!

Bir bilsen ne güzel, ne ferah bir esinti

İçimde sönmeyen hezeyana;

Bela okumak sana.

Lanet etmek iki adım arası,

Her solukta!

Bu hezeyanın bir tarifi yok.

Deniz desen buharlaştı,

Aşındırdı içimdeki yüce duvar ve kayaları.

Bir bilsen,

Nasıl ezmek isterdim seni onların altında.

Ancak üzülme

Seni terk ettim sırtındaki kamburun vicdansızlığına.

Ben görünmez olmayı diliyorum

Senin o hiç batmayan güneşinin altında.

Çöle dönen zihnimin ıssızlığında kumların dibine batmak

Ve duymamak sesini; asla!

Ve görmemek o canlı bir çiçeği solduran yüzünü bir daha."



Bundan iki sene, hatta belki iki buçuk sene önce yazdım ben bu şiiri. Tek bir kardeşim yok benim; kardeşlerim var, dostlarım... Birkaçıyla konuşmadığım, kavgalı olduğum dönemde yazdım ben bu şiiri. Bugün, nefretle, hayal kırıklığıyla yazdığım bu şiiri o kardeşlerimden birine okudum. Yazdığımı bile hatırlamıyordum halbuki, tesadüfen defterimde eski yazıları karıştırırken buldum. Okuyunca hatırladım o nefreti, içimde o sönmeyen hiddeti. Hala sönmedi, hala söndüremedim. Kardeşlerim değişti, zihnimi çöle çeviren güneş değişti ama hayal kırıklığım, öfkem, terk edilişim değişmedi.


Sık sık fark ederim bunu, insanlar sindiremez ve kabul edemez bana duydukları sevgiyi. Sanki beni sevmek hastalıklı bir alametmiş gibi kendilerine bile söylemezler bunu belki. Biri çıksa, hayır, dese, hayır seni sevmek bir hastalık değil; çok sürmez aksinin gün yüzüne çıkması; kendi güneşleri altında bana duymak istemediklerinin parlaması.


İki sene önce yazdım ben bu şiiri. Tilda için, Eren için, Buğra için, hatta belki Tuğba için. İşte bugün, bu şiiri Eren'e okurken fark ettim ki hiçbir şey değişmemiş. İsimler değişmiş ama bu şiir geçerliliğini korumuş. Ben yine lanet okumuşum birilerine ve muhtemelen devam edeceğim de.

22 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Bana Mutluluk Hiç Yakışmıyor

21.05.2022 Bana mutluluk hiç yakışmıyor. Mutluluk bana hiç yakışmıyor. Mutluluk bana hiç mi hiç yakışmıyor, değil mi? Doğamda yok benim mutluluk. Neşe belki, biraz var. Belki biraz şımarıklık, nereden

Hiçbir Bağlamı Olmayan ve Aslında Hiçbir Şey Anlatmayan

20.05.2022 Zamanla hep bir problemim oldu benim. İlk ne zaman başladı bilmiyorum. Hayata ilk ne zaman bu gözle baktığımı hatırlamıyorum. Hafıza denen şeyin nankörlüğü zamanla olan problemi ortadan kal

Sadece Åžifreler

30.04.2022 Düşmanını yaratanla dostça sohbetler. Aynaya gülümsemeler. Rüyalar. Rüyalarda affetmeler. Kendine küsmeler. Nefreti gözden geçirmeler. Kendini yeniden sevmeler. Paslanmış yeteneği özlemeler

Post: Blog2_Post
bottom of page